Kayıt Tarihi: 2 Şubat 2013 Cumartesi 11:53
Eğitimci - Fotoğraf Sanatçısı Fehmi KARAMAN
ÖZGEÇMİŞ: Sakarya’nın Karasu ilçesine bağlı Limandere Köyünde 1958 yılında doğan Fehmi KARAMAN, İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Matematik Öğretmenliği Bölümü mezunu olup,1980 yılından bu yana kdz.Ereğli ilçemizin devlet okullarında ve çeşitli özel dershanelerinde Matematik ve Geometri derslerine girmiştir. Adapazarı Ali Dilmen Lisesi’nde okuduğu yıllarda başladığı amatör fotoğrafçılığı 30 yıldır bir hobi olarak sürdürmektedir.

Karadeniz Ereğli’de hemen hemen her etkinlik ve organizasyonda karşılaştığımız, ‘acaba fotoğrafçı mı, yoksa gazeteci mi?’ diyerek akıllarımızdan geçirdiğimiz, fotoğraf sanatında 30. yılını tamamlayan, Anı Yakalama’ yerine ‘Anın İçinde Kurgulama Yapma’nın daha etkileyici olacağını düşünen, aynı zamanda Matematik Öğretmeni olan sayısız öğrenciye düşünme yolları öğreten Fehmi KARAMAN, bu ayki Portre Ereğli konuğumuz oldu.

Fotoğrafçılık serüveniniz nasıl başladı?

Adapazarı Ali Dilmen Lisesi’nde başladığım fotoğrafçılıkta, ilk kullandığım Zenit marka bir makineydi. Daha sonraki yıllarda Yashica Elektoro TX modelini uzun yıllar kulandım. ‘Anı Yakalama’ yerine ‘Anın İçinde Kurgulama Yapma’nın daha etkileyici olacağını düşündüm. Çok çeşitli denemeler yaptım. Pek çok çekim teknikleri için araştırma ve deneme yanılma yöntemiyle sonuçlar elde ettim. Öğretmenliğimin ilk yıllarında “Fotoğrafçılık Kolu Rehber Öğretmenliği” görevlerini üstlendim. Okul bünyesindeki karanlık oda çalışmalarını geliştirdim ve bu ilçemizdeki pek çok fotoğrafçının burada yetişmesinde katkı verdiğimi düşünüyorum. Filmlere kayıt almak bugünkü koşullardan daha masraflı ve daha heyecan vericiydi diyebilirim. İki binli yıllarda yeni nesil makinelerin çıkmasıyla dijital imkânlar bizlere çok geniş ve masrafsız deneme yanılma fırsatını fazlasıyla verdi. Hızlı bir geçiş dönemi yaşadık. Yaptığım denemeleri internet ortamında dostlarımla paylaştım. Beğeni ve eleştirilerini aldım. Bilgi alışverişinde bulundum. Bu durum bana yeni çekim tekniklerine ulaşmama neden oldu diyebilirim.. Ayrıca Şimdiye kadar hiçbir sergiye katılmadım. Fotoğraflarımı genellikle web blog sayfalarımda fotoğraf sever dostlarımla paylaşıyorum... Özellikle bölgemizin tanıtımına katkı sağlamaya çalıştığımı düşünüyorum. Özellikle Bozhanede yaşayan ama kimsenin farkında olmadığı çok özel bir balıkçı kuşumuz var… Adı Yalıçapkını…Bozhanede ki balıkçılar O’na “Cennet Kuşu”diyorlar.

Neden Fotoğrafçılık? Fotoğraf Sizin İçin Ne İfade Ediyor?

Yaşadığım ve ekmek yediğim bu bölgeye bir borcum olduğunu düşünüyorum. Uzun yıllar öğretmenlik yaptığım bu güzel bölgenin gizli kalmış güzelliklerini, değerlerini tüm dünya ile paylaşmak istedim. Karadeniz Ereğli ve yakın bölgelerinde yaşamış tüm insanların geçmişi ile bugünü arasında köprü kurmaya çalıştım. Bunları gerçekleştirirken de bölgenin tanıtımına katkıda bulunmanın güzelliğini yaşadım.

Bir şair, ‘Eğer bir gün yazı bana yetmez ise o duyguyu balıkçılıkta yakalayabilirsem balık tutarak da yaşayabilirim.’ diyordu. İnsan, kafasında ya da rüyasında kurguladığı yerlere yolculuk yapabilir, oralarda bir öykünün geçmesini sağlayabilir. Kısmen de olsa bunları yapmaya çalıştım. Fotoğraftan anladığım şey insanları bir yerlerden alıp bir yerlere götürmektir. Her insana birbirinin aynısı olmayan duyguları yaşatmaktır. Uzun bir yol hikâyesidir.

Bir Eğitimci, Bir Matematik Öğretmeni Olduğunuzu Biliyoruz. Bir Matematik Öğretmeni ile Bir Fotoğraf Sanatçılığı Uyum Sağladı mı? Bu Birliktelik Hakkında Ne Söylersiniz?

Her eğitimci aslında adı konmamış çilekeş bir sanatçıdır. İnsana şekil vermek bu işin en zor tarafıdır. Yerine göre tiyatrocudur, müzisyendir, heykeltıraştır, hatiptir, şairdir. Öğrencinin annesidir, babasıdır, arkadaşıdır. Yerine göre yapayalnızdır. Bir Matematik Öğretmeni olarak sayısız öğrenciye düşünme yolları öğrettim. Sayısal değerleri ışık düzlemine taşımakta sıkıntı yaşamadım. Pozitif yönlerini analiz edip hep güzeli kurguladım. Sayısalcılığımın avantajını iyi kullandım diyebilirim. Geniş kitlelere ulaşmanın bir yolu da fotoğraf dilini iyi kullanmaktır. Bunun içinde aklımı, gözümü ve yüreğimi birleştirip çeşitli denemeler yapmaya çalıştım. Paylaştığım bu denemelerle dostlarım beğeni ve eleştirileri bana olumlu yön ve pozitif anlamda not vermiş oldular. Bu, benim için bulunmaz bir öğrenme ve değerlendirme biçimi oldu.

Son Söz Olarak Fotoğraf Sanatçılarına Söylemek İstedikleriniz?

Bu işe gönül verecek olan dostlara paylaşımcı olmalarını, her zaman eleştiriye açık olmalarını, aynı zamanda kendilerinin de eleştiri yapmalarını öneririm. Çünkü eleştirebilmek için o konuda donanımlı olmak gerekir. Her türü denemelerini, yaşadıkları bölgeyi çok iyi tanımalarını ve bu gördükleri detayları fotoğrafın kendine özgü diliyle anlatmalarını isterim. Çünkü fotoğraf bir anlatım dilidir. Öğrenmesi çok uzun zaman ister. Asla bitmez. Bitmeyen şeyin tanımı da olmaz.

 
Gösterim : 4678
YORUMLAR
Fehmi Karaman / Teşekkür
Gazetereğli'ye teşekkür ederim.
0
2

FERİHA SOYSAL / "Her şey sevmekle başlar"
Sayın Hocam, Bir işte veya sanatta başarılı olmak için öncelikle sevmek gerektiğini hepimiz biliriz. Gönülden yapılan her işin neticesinde güzel ürünler çıkıyor. Siz bunu başarmışsınız. Ereğli' ye gitmesem de, sayenizde tanıdım ve bir gün gelip görmek isterim. Fotoğraflarınızın takipçisiyim. Saygılarımla...
0
3

erdal demir / selamlar
fehmi hocam bende şahsım adına size acizane teşekkür ve tebriklerimi sunarım kurtuluş kardeşimizede yaptığı kaliteli röportajlar ile ilgili tebrik ediyorum sayğılar
0
3
Web sitemiz 04.03.2012 tarihinden itibaren;
Toplam: 21668165, Bugün: 5082 kez ziyaret edilmiştir.