30 Mart yerel seçimlerinde son viraja girildi desek abartmış sayılmayız sanırım. Zira muhalefet ile iktidar partisinin yıllardır süren dalaşmaları ve güç gösterilerine şimdilerde Cemaat ile İktidar Partisinin (ya da Tayyip ERDOĞAN’ın demek daha doğru olur) arasındaki savaşı da eklersek zaten bu 30 Mart’ın ilk turları çoktan yapılmış olduğunu görebiliriz. Şimdi seçime 20 gün kala ipi göğüslemek isteyenler bu son virajda savrulmadan ellerindeki, eteklerindekilerini ortaya döküp ve son kozlarını da oynayıp bu yarıştan galip çıkmaya bakacaklar...
Peki tüm ülkede bunlar yaşanırken Ereğli’de durum ne olur dersiniz? AK parti’den Murat SESLİ’yi aday göstermemek için ellerinden geleni yapanlar için 30 Mart’ı beklemeye gerek yok diye düşünüyorum. Şimdiden bir taş bulsunlar ve yavaş yavaş alıştırma yapmaya başlasınlar. Ne alıştırması mı? Tabiki kafalarını taşa vurma alıştırması...
Sendikanın Yanlı Tutumu AK Partiyi Ereğli’de Kurtarır mı?
Son haftalarda ERDEMİR işçisinin bağlı olduğu Türk Metal Sendikası ve onun başkanı Yusuf Ziya ODABAŞ’ın siyasi anlamdaki açık ve net tavrı tarih sayfalarına geçecek cinsten. Kendileri tarihi severler mi, okurlar mı bilinmez ama bu yapılanlar Ereğli tarihine şimdiden geçti bile...
İşi işçi sınıfının haklarını korumak olan sendika ve onun başındaki yöneticileri bir siyasi Parti’nin adayının elini tutup havaya kaldırıyor ve işçisine sesleniyor, oylarınızı AK Parti’ye ve Hüseyin UYSAL’a verin diye...
Bu nasıl bir mantıktır çözmeye dahi çalışmıyorum. Ancak bu davranışları kalemimin mürekkebi bitinceye kadar eleştirip, yazıp çizmeye devam edeceğim. Tıpkı sözde işçi haklarını savunduğunu iddia eden Türk Metal Sendikasının geçmiş dönemde işçinin maaşından ERDEMİR tarafından yapılan %35 kesintiye ses çıkarmamasını eleştirdiğim gibi...
Sahi, bir sendikanın işi işçi haklarını savunmak mıdır, yoksa bir siyasi partinin ve adayın arka bahçesi gibi davranmak mı?
Sen dün işçinin hakkını korurken bu kadar hırçın ve bu kadar istekli olmayacaksın ancak 30 Mart seçimlerinde AK Partili aday UYSAL’ı desteklesin diye işçilerin oyu üzerinde söz sahibi olmaya çalışacaksın... Senin açlığını o da kesmeyecek, işçinin eşinin, çoluğunun, çocuğunun ve akrabalarının da oyunu alabileceğini düşüneceksin... Ekmeğinden olma korkusu içinde olan işçiyi yemekli toplantılarla toplayıp medyaya pozlar vereceksin... Ak Partili aday UYSAL’a oy isteyeceksin...
Bu millet, bu işçi sınıfı bu oyunu bozar ODABAŞ efendi... İşçi emeğini satar, alın terini satar aş için, evinin rızkı için ama oyunu bir kaç yaldızlı lafa satmaz... İşçi senin çağırdığın her yere gelir, gelmek zorundadır... Ancak o an geldiğinde, bir metrekarelik kulübede önünde oy sandığı, elinde mühürü nereye basacağını bir Allah birde o işçi bilir... 30 Mart 2014 bunun en iyi göstergesi olacaktır Karadeniz EREĞLİ’de...
Tabuların ve biat kültürlerinin yok olduğu bir Türkiye’ye uyanacak 30 Mart sonrası bu halk... Ve Ereğli’de de farklı bir şey olmayacak elbette...
30 Mart 2014’de haklı olan, hak için konuşan kazanacak yine...
Kalın sağlıcakla...