12 Haziran 2025 tarihli ve 31807647-000-104437 sayılı İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü’nce gönderilen genelgede, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü anma etkinliklerinde resmî kurum ve kuruluşlarda yalnızca Türk bayrağı kullanılacağının belirtilmesi Atatürk fotoğraflarına yer verilmemiş olması kamuoyunun tepkisini çekti.
CHP Zonguldak Milletvekili Eylem ERTUĞRUL, “15 Temmuz hain darbe girişimi, sadece bir siyasi iktidara değil; doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine, anayasasına ve bağımsızlık ilkelerine yapılmış bir darbe teşebbüsüdür. Böyle bir günün anmasında, bu Cumhuriyet’in kurucusu olan Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yer verilmemesi, kabul edilemez bir tarihi ve ahlaki sapmadır.” Diyerek tepki gösterdi.
ATATÜRK YOKSA CUMHURİYET YOKTUR!
Bugün hepimizin nefes aldığı bu topraklar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının verdiği destansı bir kurtuluş mücadelesiyle emperyalizme ve saltanata karşı kazanılmış ve Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Cumhuriyet’i hedef alan 15 Temmuz hain darbe girişimini anarken Atatürk’ü yok saymak; ya tarihi bilmemek ya da bilinçli bir inkâr tercihidir.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti varsa, bu varoluş 1919’da Samsun’da yakılan bir meşale ile başlamış; 1923’te halk iradesiyle taçlanmıştır. O nedenle 15 Temmuz gibi bir karanlık darbe girişimini anarken, bu ülkeyi bir daha asla karanlığa teslim etmeyeceğimize dair en güçlü referansımız Atatürk ve onun kurduğu laik Cumhuriyet’tir.
MİLLİ BİRLİK ATATÜRK’SÜZ OLAMAZ
“Milli Birlik” ifadesi, bir milletin ortak değerleriyle anlam kazanır. O değerlerin en başında ise Atatürk’ün fikirleri, laik Cumhuriyet ve bağımsızlık ideali yer alır. Atatürk’ün resminin kamu binalarından kaldırılması, onu anmamak değil; planlı bir şekilde unutturmaya çalışmaktır. Bu dayatma, ne milletimizin vicdanında ne de hukuk karşısında karşılık bulur.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ, ŞEYHLER, DERVİŞLER, MÜRİTLER ÜLKESİ OLAMAZ!”
15 Temmuz hain darbe girişimi, yalnızca bir askeri darbe değil; devletin ve milletin damarlarına sızan, aklı ve inancı ipotek altına alan cemaat-tarikat düzeninin vahim bir sonucudur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yıllar önce uyardığı gibi:
“Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz.”
Bu uyarı dikkate alınmış olsaydı, ne 15 Temmuz yaşanırdı, ne de milletimiz böyle bir ihanetle karşı karşıya kalırdı.
“ZAFERİN ADI TÜRKİYE İSE, YOLU LAİKLİKTİR!”
Bugün 15 Temmuz’u anarken, onun karşısına konacak en net duruş, 1923 ruhudur.
Atatürk’süz bir “milli birlik” söylemi inandırıcı olamaz. Cumhuriyet’in kurucusunu yok sayarak, milletin direncini tarif edemezsiniz. Laiklikten uzaklaşarak demokrasiyi koruyamazsınız.
Türkiye’yi tekrar 15 Temmuzlara sürüklemek istemiyorsak, yapmamız gereken bellidir: Atatürk’e, laikliğe ve halk egemenliğine sımsıkı sarılmak.
İçişleri Bakanlığı’nın gönderdiği genelgede Atatürk’ün adının dahi geçmemesi, kamu kurumlarında sadece Türk bayrağı kullanılmasının önerilip, Cumhuriyet’in kurucu liderinin portresine yer verilmemesi, millet vicdanını yaralamaktadır. Bu yaklaşımı kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz!” dedi.
